31 Aralık 2010 Cuma

öyp nedir, ne işe yarar, nasıl olur, süreç nelerdir ?

ÖYP: Öğretim üyesi yetiştirme programı.

süreç:


YÖK kadroları açıklar. internette yayınlanır. başvurulur.


eğer kazanılırsa ne yapılacak?

Cevap:   kazandığınız okula gidip kaydınızı yaptırıyorsunuz.
1. bir üniversitede yüksek lisans ve ya doktora yapıyorsanız
        a)eğer yök okuduğunuz okula sizin alanınız aynısında kadro açmışsa direk kendi okuduğunuz okula kontenjan dışı ÖYP araştırma görevlisi olarak alınır ve öyp nin tüm imkanlarından faydalanabilirsiniz.
       b)eğer Yök okuduğunuz okulda sizinle aynı alanda öyp kadrosu vermediyse. çalışdığınız (yani öyp programını kazandığınız üniversite) den okuduğunuz üniv. e 35. madde ile geçebilirsiniz ama öyp faydalarından yararlanamazsınız.
35. madden nedir: okuduğun gün kadar zorunlu olarak kazandığın üniversitede ,okulun bittikten sonra çalışacaksın demek.
Öyp nin faydaları ne: yaklaşık 200 tl yadım, üds si 65 üzerinde olanlar için yurt dışı dil kursu.

2.eğer sadece lisans mezunu iseniz. öyp puanınız ile alanınızdaki ünilere başvurup öğretiminize başlıyorsunuz . öypnin faydalarından da yararlanabiliyorunuz.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Acil durumlar için ilginç öneriler !!!!

> >
> >
> > ULUSLARARASI ACIL NUMARA: 112
> >
> > Eger telefonunuz kapsama alaný dýsýndaysa,ve acil bir durum var ise,
> >
> > 112 çevirin.Varolan herhangi bir network bulunup,yardým
> >isteyebilirsiniz.
> >
> > Daha enteresaný,tus takýmýnýz kilitli olsa dahi,112 çevrilebilir.
> >
> > EGER UZAKTAN KUMANDALI ARAC ANAHTARINIZI ARACINIZDA
> >
> > KILITLI UNUTURSANIZ:
> >
> > Aracinizin yedek anahtarý baska birinde varsa,(aradaki mesafe ne olursa
> >
> > olsun)o kisiyi cep telefonunuzla arayýn.Aracinizin kapisina 25-30 cm
> >uzakta cep telefonunuzu tutun,karsý taraf da yedek anahtarýn acma dügmesine
> >
> > (cep telefonuna yakýn bir mesafede tutarak) basin. Kapiniz acýlacaktýr.
> >
> > Bagaj icin de geçerlidir.
> >
> > GIZLI PIL GUCU :
> >
> > Eðer cep telefonunuzun pili çok düsükse ve acil bir telefon bekliyor
> >iseniz;
> >
> > Nokialar, rezerve pile sahiptir. *3370# tuslarýna
> >basarak,telefonunuzu,rezerv
> >
> > pille çalýsýr hala getirebilirsiniz.Cihaziniz pil seviyesinde % 50 artýs
> >
> > gösterecek ve telefonunuzu sarj ettiginizde,rezerv piliniz de tekrar
> >
> > dolacaktýr.
> >
> >
> > 444 0 911
> >
> > Turkiye'deki tum hastaneler ayni numarada birlesti. Acil durumlarda
> > 444 0 911 numaralý telefon hattýný arayan vatandaslar, en yakin
> >hastaneye
> >en hýzlý sekilde ulasabilecek, ilgili hastaneden ambulans aninda yola
> >çýkacak.
> > Cep telefonundan aranma durumunda ise oturulan sehrin alan kodu ile
> >birlikte 444 0 911 numaralý hat aranacak. Ornegin cep telefonundan 0-
> > 212-444 0 911 numarayi arayan vatandas, Istanbul'da, kendisinin
> >bulundugu
> >noktaya en yakýn hastaneye en hýzlý sekilde ulasabilecek.
> > Sabit telefonla aramada ise herhangi bir kod çevirmeden direkt 444 0
> > 911 aranacak. Bu telefon arandýðýnda kisiye en yakýn hastaneden ambulans
> >olay yerine gönderilecek.
> >
> > mumkun oldugunca forward edin ihtiyacýnýz olmamasý dilegiyle
> >

KANSERİN ÖLÜMÜ MUTLAKA OKUYUN... SAKLAYIN...


KANSERİN ÖLÜMÜ MUTLAKA OKUYUN... SAKLAYIN...
 



Kanserin Ölümü



Buğday çimi ekin, Buğday şırası için, Kanseri engelleyen besinlerin başında
atalarımızın Orta Asya'da içtikleri Buğday şırası geliyor.
Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday
çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut
Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı
çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye'de acı badem ve
kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.



Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde
cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra
mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami
Güneral ile sohbetimiz sürüyor.
Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.

Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.
Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.
Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve
besin maddesi içerir.
Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez
daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir
bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler
içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan
'laetril' içermektedir.

Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır.
(Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale
getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi
yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.

- İsterseniz tarif edeyim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam
kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir.

Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.

Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba
aktarılır.

Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise
günde 3 kez şıra alınır.
Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir.

O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir
içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?
Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden
biri...

Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye'de en kolay laetril'e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve
kayısı çekirdeğidir.

Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok
da iyi olur. Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı
yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden
alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar
alınmaktadır.
'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı
kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği
yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna
inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç
kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...

- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık
sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir
sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra
biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün
bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.

Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi
- Tüm beden tedavisi nedir?
- Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm
vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu.

Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir
bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu.
Issel'in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak
muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi.

Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile
karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu.

Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.

Eski Sovyetler'de, şimdiki Rusya'da bu yöntem halen kullanılıyor.



Dr. Serap KIRMIZI
Uludag University
Faculty of Science and Arts
Department of Biology
16059 Gorukle/Bursa TURKEY





HERKESE GÖNDERİN LÜTFEN...

8 Aralık 2010 Çarşamba

resmi ve özel kurumlar için tam teşekküllü sağlık raporu

sabah erkenden kalkın ve saat 8 gibi hastanede olun.
daha önceden hangi günlerde heyet toplandığını öğrenip, heyet gününden 1 gün önceden gitmekte fayda var.
hastanede herşeyi sorarak yapın hata yapmayın.
dosyaları imzalamak için hasta çıkar çıkmaz içeri, doktorun odasına, bodoslama girin, çünkü işiniz yaklaşık 1 yada 2 dk lık imza işi.
kan aldıracaksınız, tahliler falan
ertesi gün heyet toplanırsa, heyet gününden sonraki gün,Allahın izni ile rapor elinizde olur.
kolay gelsin.

13 Kasım 2010 Cumartesi

polikistik over ve adet düzensizliği için

soğan kabuğu kürü yapılır.
araştırınız.
tv de söyledi.

12 Kasım 2010 Cuma

29 Eylül 2010 Çarşamba

önemli telefonlar

Alo Doktorum Yanımda113
Alo Gürültü176
Alo RTÜK178
Alo Trafik154
Alo Tüketici175
Alo Zabıta153
Arıza İhbar102
Cenaze Hizmetleri188
Çevre Bilgi181
Doğalgaz Arıza187
Fonotel141
Jandarma İmdat156
Kablo TV Arıza126
Kan Bilgi Merkezi173
Kodlu Arama168
Orman Yangın İhbarı177
Polis İmdat155
Radyo-TV Arıza125
Sağlık Danışma184
Şehirlerarası Kayıt131
Tele Bilgi146
Telefon Arıza121
Telekom Hizmet Danışma161
Türk Telekom Borç Sorma163
bilinmeyen numaralar118
Yangın İhbar110








Alo Emniyet Danışma174
Alo Post169
Alo Sahil Güvenlik158
Alo Turizm Bilgi170
Alo Valilik179
Ankesör Arıza122
Arıza Takip101
Çağrı Servisi133
Data Arıza124
Elektrik Arıza186
Hızır Acil Servis112
İş ve İşçi Bulma Kurumu180
Kadın ve Sosyal Hizmetler183
Kod Danışma199
Masal Müziği166
Milletlerarası Kayıt115
Posta Kodu Danışma119
Ruhsal Bunalım Danışma182
Su Arıza185
Tele Bilgi144
Tele Bilgi147
Telefon Danışma118
Teleks Arıza123
Uyandırma135
Vergi Danışma189
Yerinde Olmayan Abone134

2 Haziran 2010 Çarşamba

Doğal maskeler ve Güzellik

Gelin bu hafta sonunu kendinize ayırın. Çoktandır ihmal ettiğiniz cildinize besleyici bir maske hazırlayın. Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için ne sihir, ne de mucize gerekiyor.

Hiç değilse haftada bir günü kendinize ayırın. Hem dinlenin hem de güzelleşmenin keyfine varın. Telefonun fişini çekin. En sevdiğiniz kaseti çalın. Kanapeye uzanıp kafanızdaki tüm düşünceleri silip kendinizi müziğin ritmine bırakın. Siz gevşedikçe ve içinizdeki stresi attıkça cildiniz de gevşeyecek ve nefes almaya başlayacaktır. Cildiniz artık beslenmeye hazırdır. Mutfağa gidin ve buzdolabının kapağını açın. Cilt tipinize uygun ya da cilt sorunlarınıza çare olacak malzemeyi alıp maskeyi hazırlayın.

Doğal maskeler, ani etkili olup cildi nemlendiriyor, tazeliyor ve kırışıklıkları gideriyor. İçerdikleri maddelere göre ciltteki işlevleri de değişiyor. Kimi yağlı ciltlere iyi gelirken, kimi kuru ciltlere nem kazandırıyor. Ancak dikkat! Cilt tipinize uygun olmayan maddeleri içeren bir maske, cildinize zarar verebiliyor. Örneğin; kuru ciltliyseniz limon ve greyfurt gibi turunçgillerden uzak durmanızda yarar var.

Özellikle içinde bulunduğumuz şu günlerde kirli havaya, sert rüzgarlara ve sigara dumanına maruz kalan cilde maske uygulamak çok yararlı. Çünkü maskeler, cilde derinlemesine etki ediyor. Maskeyi cildinizin durumuna göre haftada 1 veya 15 günde bir uygulayabilirsiniz.

Meyve, sebze ve yumurta gibi besinlerden oluşan maskeleri evde hazırlamak hem çok kolay hem fazla zaman almıyor, üstelik ekonomik de. Bunun için üşenenler ya da 'nasıl olsa her gün nemlendirici krem sürüyorum, geceleri besleyici krem kullanıyorum, maskeye ne gerek var' diyenler olabilir.

Dermatologlara göre ince bir kat tabaka halinde sürülen kremlerin aksine maskeler, cildi neredeyse 3 mm ile yarım santim kalınlığında bir tabaka halinde kaplayarak dış etkenlerle ilgisinin tamamen kesilmesini sağlıyor. Böylece cilt, maskedeki tüm vitamin ve mineralleri kolaylıkla özümsüyor.
Maske sürmenin incelikleri
*Önce cilt tipinizi belirleyin. Cildinize uygun meyve ya da sebzeyi seçin. Yapraklı sebzeleri kaynar suda 3 dakika bekletip süzün. Soğuyunca cildinizin üzerine yerleştirin. Diğer sebzeleri ise robotta püre haline getirin. Akmayacak kıvama gelince maskeniz hazır demektir.

* Maskeyi sürmeden önce cildinizi temizleyin. Çünkü kirli cilt maskeyi özümseyemez. Bunun için bir parça pamuğa temizleme sütünü döküp önce tüm cildinizi temizleyin, sonra ılık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

* Maskeyi göz ve dudak çevresi hariç tüm yüz ve boynunuza kalın bir tabaka halinde sürün. Kesinlikle bir yere uzanıp kafanızdaki düşünceleri boşaltın. Çünkü bu pozisyon, vücudun gevşemesine yol açarak hem maskenin akmamasını hem de cildin maskeyi daha kolay özümsemesini sağlıyor.

* Önerdiğimiz maske tariflerindeki bekleme sürelerini aynen uygulayın. Aksi durumda maske cildinize zarar verebilir. Maskeyi temizlemek için ılık suya batırılmış pamukla cildinizi silip yıkayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın.
Kızarıklık sorunlarına ahududu
Probleminiz:
Cildinizde dolaşım sorunları var. Kılcal damarlarınız zaman zaman hiç de estetik olmayan görüntülere yol açıyor. Sivilceler ve yer yer kızarıklıklar ortaya çıkıyor.
Ne yapmalısınız?
Öncelikle kan dolaşımını hızlandıran sebze ve meyveleri araştırın. Frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve çilek gibi meyveler bu konuda can simidiniz olabilir. Ayrıca içerdikleri bol A vitamini sayesinde cilde pürüzsüz ve kadifemsi bir görünüm kazandırırlar.

Size uygun maske:
1 avuç dolusu çilek veya ahududuyu bir kâseye alın. Püre halinde ezip cildinize sürün. Ancak cildiniz kuru ise çilek püresine 2 çorba kaşığı süt kreması ekleyip karıştırın ve temizlenmiş cildinize uygulayıp 10 dakika bekletin. Yıkayıp kurulayın.
Çileğin özellikleri:
Çilek, bol C vitamini içerdiği için vücudun ve cildin bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Toksinlerin atılımını kolaylaştırarak vücudu temizliyor. Ayrıca bağırsakları yumuşatarak kabızlığı gideriyor.
Yağlı cilde limon

Probleminiz:
Cildiniz aşırı yağlı. Üstelik yer yer parlıyor ve gözenekler genişlemiş. Bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda yararlı olabilir. Ne yapmalısınız?
Her sabah uyandığınızda ayna karşısına geçin ve cildinizi dikkatle inceleyin. Büyük bir olasılıkla yeni bir sivilce ile karşıla şaabilirsiniz. Yağlı cilt, sivilce ve aknelere davetiye çıkarabiliyor. Bu durumda antiseptik ve sıkılaştırıcı etkili olan limon ile maske hazırlayın.

Size uygun maske:
2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün.

Limonun özellikleri:
Sıkılaştırıcı ve mikropları öldürücü özellikler içeren limon, bol su içerdiği için toksinlerin vücuttan atılımını sağlıyor. Böylece cilt pürüzsüz bir görünüme kavuşuyor. Zengin C vitamini deposu olduğu için cildi dış etkenlerden koruyup cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunuyor.
Kuru cilde marul
Probleminiz:
Sürekli stres hali ve yoğun çalışma temposu cildi olumsuz yönde etkileyerek kuruluğa sebebiyet verebiliyor. Önlem alınmazsa ilerleyen dönemlerde cilt, mat bir görünüme kavuşuyor ve erken kırışıklıklar sözkonusu olabiliyor. Kuru cilt diğer cilt tiplerine oranla daha çabuk yaşlanıyor. Ne yapmalısınız?
Sağlıklı, taze ve ışıltılı bir cilt istiyorsanız öncelikle maksimum düzeyde bir nemlendirme sağlamalısınız. Bu nedenle bol su içeren tüm meyve ve sebzeler cildinizin dostu olabilir. Bizim önerimiz marul ya da kıvırcık salata. Her ikisinin de içerdiği su miktarı cilde ihtiyacı olan nemi sağlayacaktır.
Size uygun maske:
Birkaç marul yaprağını kaynar suya batırıp 2 dakika bekletin ve soğumaya bırakın. Yaprakları temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika bekleyip yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Havlu ile tampon yaparak kurulayın.
Marulun yararları:
Marul bol su içerdiğinden vücuttaki toksinleri atıp temizliyor, zengin A vitamini sayesinde cilde pürüzsüzlük kazandırıyor. C vitamini ile de cildi güçlendirip olumsuz dış etkenlere karşı koruyor.
Yıpranmış cilde üzüm:
Probleminiz:Cilt bir takım olumsuz etkenlerden dolayı yıpranmaya ve erken yaşlanmaya başlıyor. Özellikle sonbahar aylarında ani değişen havalar cildi fazlasıyla etkiliyor. Bu dönemlerde cildi tazelemek ve kış mevsiminin zararlarından korumak için ölü hücrelerden arındırılması gerekiyor.
Ne yapmalısınız?
Bu durumda sadece nemlendirici kullanmak yeterli olmaz. Belli aralıklarla peeling yani ölü hücrelerin temizlenmesi işlemini de uygulamalısınız. Üzüm, bu konuda derdinizin çaresi olabilir. Üzüm, içerdiği maddeler sayesinde cildi derinlemesine temizlerken, kan dolaşımını da düzenliyor.

Size uygun maske:
Üzümlerin kabuklarını soyun. Çukur bir kaseye alıp çatalla ezerek püre haline getirin. Fazla suyunu süzün ve posasını temizlenmiş cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak sürün. 20 dakika bekleyip yıkayın.
Üzümün yararları:
Ölü hücreleri temizlemenin yanı sıra selülite de iyi geliyor. Cildin su tutmasını engelliyor. Zengin içeriği ile toksinleri atan üzüm, bağırsak ve böbrekleri çalıştırıyor, bol enerji veriyor ve cildin yaşlanmasını geciktiriyor.
Yorgunluğa çare muz
Probleminiz:
Çalıştığınız ortamda yoğun hava kirliliği sözkonusu ise ya da sigara tiryakisi iseniz ve gece hayatınız varsa bu durumdan en çok etkilenecek yerlerden biri de cildinizdir. Cilt, dış etkenlere karşı savaşamayacak kadar güçsüz hale geliyor ve yorgun bir görünüme kavuşuyor.
Ne yapmalısınız?
Yorgun cilt soluk renklidir, kırışıklıklara davetiye çıkarır. Hiç değilse haftada bir kez zengin potasyum kaynağı olan muzla bir maske uygulayın. Muzun içeriğindeki yorgunluk giderici etkiler cildi dinlendirerek tazeliyor ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlıyor.
Size uygun maske:
1 muzu çatalla ezerek püre haline getirin. Temizlenmiş cildinize masaj yaparak sürüp 15 dakika bekleyin. Ilık suya batırılmış pamukla cildinizi temizleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.
Muzun yararları:
Muz yüksek tansiyon, yorgunluk ve kramplara karşı etkili olan potasyum açısından çok zengin bir meyve. Bol enerji verip, idrar söktürücü özellikler içeriyor. Ayrıca A ve C vitaminleri içeriyor. Bu nedenle yorgun cildin en yakın dostudur.
Kırışıklıklara kivi

Probleminiz:
İlerleyen yaş, düzensiz yaşam tarzı ve olumsuz dış etkenler cildin direncini kaybetmesine ve kırışıklıkların oluşmasına neden oluyor. Önlem alınmazsa ciltte hızlı yaşlanma başlıyor ve cilt soluk bir renge bürünüyor. Ne yapmalısınız?
Cilde kadifemsi bir yumuşaklık ve ışıltı kazandırmak, kırışıklıkları hafifletmek için ekstra bakım uygulamakta yarar var. En zengin C vitamini kaynağı olan kivi yaşlanmayı durdurabiliyor. Yaşınız 25'in üzerinde ise kivi maskesini haftada bir kez uygulayın.

Size uygun maske:
Birkaç kiviyi soyup çatalla ezerek püre haline getirin. Suyunu süzüp posasını temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza masaj yaparak sürün. 20 dakika bekleyip ılık suya batırılmış pamukla silin ve ılık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın.
Kivinin yararları:
Kivinin portakal ve limon gibi turunçgillerden daha fazla C vitamini içerdiğini biliyor muydunuz? Kivi de ayrıca bol miktarda magnezyum bulunuyor. Anemi ve mide problemlerine etkili olan kivi, bağırsakları yumuşatıyor ve toksinlerin atılımını sağlayıp vücudu temizliyor.
Pürüzlü cilde fesleğen
Probleminiz:
Cildiniz pürüzlü ve yaşlı görünüyor. Sık sık lekeler ve sivilceler de ortaya çıkıyor. Eğer özenli bir bakım uygulamazsanız yüzünüzdeki kırışıklıklar artarak derinleşebilir.
Ne yapmalısınız?
Bu konuda taze ya da kuru fesleğen imdadınıza yetişebilir. Fesleğen, temizleyici ve canlandırıcı etkisiyle hücreleri yenileyerek cildin elastikiyetini artırıp ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Haftada 1 veya 2 kez fesleğen maskesi uygulamanızda yarar var.

Size uygun maske:
1 avuç kuru fesleğen yaprağını bir çay fincanı kaynar suya atın. 1 çorba kaşığı süt tozu ilave edip ılınmaya bırakın. Süzüp cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak yedirin ve temizleyici olarak kullanın. Özellikle kuru ciltler için çok yararlı bir doğal temizleme ürünü.

Fesleğenin özellikleri:
Saçlarınız mı dökülüyor? Özelikle taze fesleğen kullanmanızı öneriyoruz. Saç dökülmesini yavaşlatıyor. Bir demet fesleğen yaprağını yarım litre suda kaynatıp süzün. Ilınınca bir şişeye alıp ağzını kapatın. Her yıkamada saç diplerinize friksiyon yaparak uygulayıp saçınızı yıkayın.
Şişkinliğe karşı rezene
Probleminiz:
Son zamanlarda her sabah uyandığınızda aynadaki görüntünüzden rahatsız mı oluyorsunuz? Yüzünüz ve gözlerinizdeki şişkinlik sizi rahatsız edecek boyutlara mı ulaştı? Üstelik cildiniz soluk mu? Bu sorulara yanıtınız evet ise rezeneyi deneyin.Ne yapmalısınız?
Acil önlemler almazsanız sürekli şişkinlik cildinizin elastikiyetini kaybetmesine yol açabilir. Öncelikle şişkinliği giderip sonra cildi sıkılaştırıcı önlemler alın. Bunun için rezene maskesini cildinizin durumuna göre haftada bir ya da iki kez deneyin.

Size uygun maske:
20 gr rezene yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatıp süzün. 3 çorba kaşığı rezene suyuna 1 yumurta sarısı ve ayrı bir yerde kar halinde çırpılmış 1 yumurta akı ilave edip karıştırın. Yüz ve boynunuza sürüp 15 dakika bekletin. Ilık suyla yıkayıp kurulayın.

Rezenenin yararları:
Yüksek oranda A vitamini içeren rezene cilde en yararlı sebzelerden biri. Ayrıca B ve C vitaminleri, kalsiyum, kükürt ve demir kaynağı da. Hindistan'da yüzyıllardır değişmeyen bir gelenektir rezene. Her yemekten sonra ağız kokusunu gidermek ve hazmı kolaylaştırmak için rezene tohumu çiğnenir.
Lifting etkili yumurta

Probleminiz:
Cildinizde hafif sarkmalar başladı. Bunun nedeni cilt yapınız olabilir. İlerleyen yaş ya da hızlı kilo alıp verme gibi sorunlar da cildin esnekleğini yitirerek sarkmasına yol açıyor. Acil olarak cildinizi sıkılaştırmazsanız sarkma artacaktır.Ne yapmalısınız?
Cildinizi sıkılaştıracak malzemelerle maskeler hazırlayın. Aminoasit içerikli ve albümin içeren yumurta akı cildinize lifting etkisi yapacaktır. Özellikle yumurta akı bu konuda gerçek bir uzman.

Size uygun maske:
2 yumurta akını 1 çorba kaşığı tozşekerle kar halinde çırpın. Hazırladığınız bu merengi temizlenmiş cildinize pamukla masaj yaparak sürün. 15 dakika bekleyip ılık suya batırılmış pamukla temizleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.
Yumurtanın yararları:
Yumurtanın, ucu çatallaşmış saçlara iyi geldiğini biliyor muydunuz? Saçları adeta yeniden yapılandırıp ışıltı kazandırıyor. 1 yumurta sarısını ayrı bir yerde çırpıp 1 çorba kaşığı bebe şampuanına ilave edin. İyice karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayıp birkaç dakika bekledikten sonra yıkayın.
Güçsüz cilde nane
Probleminiz:
Birkaç gecenin uykusuzluğu adeta cildinize yansımış. Güçsüz ve yıpranmış bir görünüm içeriyor. Cildinizden sanki yorgunluk okunuyor. En iyisi bir an önce önlem almak. Aksi durumda cilt, sağlıksız bir görünüme kavuşup kırışıklıklara davetiye çıkarabilir.
Ne yapmalısınız?
Öncelikle cildinizi dinlendirmelisiniz. Bunun için rahatlatıcı etkili bitkilerden yararlanın. Nane, papatya gibi. Hazırlayacağınız maskeleri haftada 1 ya da 2 kez uygulayarak cildinizi yeniden yapılandırın.

Size uygun maske:
20 gr taze nane yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatın. Ilınınca süzün. Bir elmayı soyup rendeleyin. Nane suyuna ilave edip karıştırın. Daha önceden temizlediğiniz yüz ve boynunuza masajla yedirerek sürün. 20 dakika bekleyip cildinizi yıkayın ve havlu ile kurulayın.

Nanenin yararları:
Fiziksel ve ruhsal yorgunluğun ilacı nane. Banyo suyuna ilave edeceğiniz bir avuç nane ile papatya derdinizin çaresi olabilir. Üstelik sıcak banyo sırasında banyonuz bu kokulu bitkilerden dolayı çok hoş kokabilir. Bitkilerin sinirler üzerinde rahatlatıcı bir etkisi de var. 

YAĞLI CİLDEEEEEEEEEEEEE LİMON

Yağlı cilde limon

Probleminiz:
Cildiniz aşırı yağlı. Üstelik yer yer parlıyor ve gözenekler genişlemiş. Bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda yararlı olabilir. Ne yapmalısınız?
Her sabah uyandığınızda ayna karşısına geçin ve cildinizi dikkatle inceleyin. Büyük bir olasılıkla yeni bir sivilce ile karşıla şaabilirsiniz. Yağlı cilt, sivilce ve aknelere davetiye çıkarabiliyor. Bu durumda antiseptik ve sıkılaştırıcı etkili olan limon ile maske hazırlayın.

Size uygun maske:
2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün.

Limonun özellikleri:
Sıkılaştırıcı ve mikropları öldürücü özellikler içeren limon, bol su içerdiği için toksinlerin vücuttan atılımını sağlıyor. Böylece cilt pürüzsüz bir görünüme kavuşuyor. Zengin C vitamini deposu olduğu için cildi dış etkenlerden koruyup cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunuyor.

cilt temizliği

Cildimizi doğru ürünle temizledikten sonra uygulayabilecegimiz pratik ve ekonomik tonikler,maskaler,kremler ....

-Soda çok ciddi bir gözenek sıkılaştırıcısı, tonik görevi görüyor. Sodayla yüz yıkamanın yanı sıra sodayı buz haline getirmekte oldukca faydalı,

-Doğal gül suyunu sabah,akşam kullanmak cildi temizler,ferahlatır,cildi toparlar

-Kuşburnu çay gibi demlenip uygulanır,cildi sıkıştırma özelliği vardır.

-1 litre kaynar derecede sıcak suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek 5-10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın!

-Maske: 4 bardak elma ya da nane sirkesi, 4 bardak damıtılmış su, 1 çay fincanı nane yaprağı
Bütün malzemeyi karıştırarak kaynatın. Ateşten alarak cam bir kaba koyun. 5 gün bekletip, süzün. Bu karışım gözenekleri sıkıştırıp, küçültecektir

-Maske: Bir kasık bal ve 3-4 damla limon suyu iyice karıstırılıp haftada bir uygulanırsa gözenekler sıkıştırılır.

-Bitkisel kayısı cekirdeği yağı kremi ; Cilt yıpranmalarının onarılmasında, vücut sarkmalarında ve yaşlanma sürecinin yavaşlatılmasında etkin bir rol oynar.

Siyah noktaların ve geniş gözeneklerin tedavisi

Siyah noktalar cilt altında biriken yağ, ölü hücreler ve kirin birleşmesiyle oluşurlar ve ileri safhalarda gözenekler tamamen tıkanırsa, sivilce oluşumuna neden olurlar. Bu nedenle siyah noktaların tedavisi çok önemlidir. Bu yazımızda sizlere siyah noktaları tedavi eden bitkisel formüllerin dışında, cilt gözeneklerini temizleyip sıkılaştıran öneriler de vereceğiz çünkü temiz ve sıkı gözenekler siyah noktaların baş düşmanıdırlar.
Siyah noktalar için maske: 2 yemek kaşığı balı hafifçe ısıtın ve içine 2 yemek kaşığı buğday tohumu ekleyerek iyice karıştırın. Yüzünüze sürün ve gerekli gördüğünüz bölgeleri 3-4 dk boyunca yavaşça ovalayın. Ovduktan sonra 15-20 dk bekleyin. Ardından yüzünüze 30-40 kere sıcak su çarpın. Bu formülü bir hafta ila 10 gün arasında kullanın. Cildiniz hızla düzelecektir.
Yeşil çaylı tedaviYeşil çaylı siyah nokta tedavisi: Marketten poşet çay olarak satılan yeşil çaydan alın ve kaynatarak için. İçtikten sonra poşeti yırtarak içindekilerle yüzünüzü nazikçe ovalayın. Ardından nemlendirici olarak jojoba yağı sürün. Böylece cildiniz hem temizlenmiş hem de harika bir şekilde nemlendirilmiş olacaktır.
Yulaflı maske: 1 çorba kaşığı yulaf ununu suda pişirin. Koyu bulamaç halini aldıktan sonra içine 1 tatlı kaşığı badem unu katın ve bu karışımla yüzünüzü ovun.
Limonlu maske: Alüminyum bir kaba 1 yumurta akı ve yarım limon suyu ekleyerek karıştırın. Ardından kısık ateşte ısıtın. Karışım katılaştıktan sonra soğutun ve şişeleyip, etiketleyin. Buzdolabında saklayın.
Ballı bakım: 2 çorba kaşığı balı siyah noktalarınızın üzerine sürün ve 15 dk sonra ılık suya batırılmış pamukla temizleyin. Ardından gözenekleri sıkışılaştıran bir tonik sürün.
Sirkeli bakım: Elma sirkesini su ile karıştırın ve pamuk yardımıyla yumuşak hareketlerle yüzünüze sürün. Ardından cildinizi soğuk su ile durulayın.
SıkılaştırıcılarSiyah noktaların tedavisiGözenekleri temizleyip sıkılaştıran maske: 1 çorba kaşığı balı, 1 yumurta, 1 tatlı kaşığı ufalanarak kurutulmuş papatya ve 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze nane ile karıştırarak yüzünüze ve ensenize sürün. 10-15 dk bekledikten sonra ılık su ile durulayın.
Yağlı ciltler için geniş gözenekleri sıkılaştırıcı maske: Püre haline getirilmiş ya da dilimlenmiş domatesleri yüzünüze sürün. Kuruduktan sonra soğuk su ile cildinizi durulayın.
Gözenekler için derin bakım ve temizlik: 100 lt kaynamış suya yarım limonun suyu ve kabuklarını, ardından 1 avuç dolusu bitki (biberiye, kekik, nane, mercanköşk, fesleğen, karanfil, maydanoz, kimyon, anason ya da rezene, papatya, lavanta ya da mürver çiçeği not: evinizde hangileri varsa) ekleyin. Sonra kabı masanın üzerine koyun ve saçınızı şeffaf bone ya da havlu ile kapatın. 25 cm’lik mesafeyle yüzünüzü 15 dk boyunca kaynamış suya tutun. Ardından soğuk su ile yüzünüzü durulayın.
  • 1 adet çırpılmış yumurta sarısını pamukla yüzünüze sürün. 15 dk bekleyin ve cildinizi soğuk su ile durulayın. Bu maske cildinizi yenileyecek ve gözeneklerinizi sıkılaştıracaktır.
  • 1 fincan hamamelisi (witch hazel) 1/4 fincan sirke ve 1/4 tatlı kaşığı nane özünü karıştırın. Eğer isterseniz içine biraz taze nane yaprağı katın. Karışımı pamuk yardımıyla yüzünüze sürün. Böylece cildinizdeki aşırı kir temizlenecek ve gözenekleriniz açılacaktır.
  • 3 çorba kaşığı limon özünü 1 yeşil limonun suyu ve yarım fincan alkolle karıştırın. Bir şişeye doldurarak iyice çalkalayın. Buzdolabındaki ömrü 6 aydır. Bu karışım cildi sıkılaştırır, tazeler ve ciltteki fazla yağı alır.

Gözenekleri sıkılaştıran 7 yöntem

Birçok insan sivilcenin bıraktığı izlerden yakınır ve açık gözenekler de yüz cildinin kaba ve mat görülmesine neden olur. Aslında günlük yaşamda yüz bakımına biraz daha fazla özen gösterilirse gözeneklerin sıkılaştırılması pek zor olmaz.
    1. Buz dolabında bekletilmiş tonik:
    Pamuğa buzdolabı içinde bekletilmiş tonik dökülür ve pamuğu gözenekler açık olan bölgelere koymak, gözenekleri sıkılaştırır.
    2. Buzdolabında bekletilmiş havlu:
    Yüz için kullanılan temiz bir küçük ve ıslak havlu, buzdolabı içinde bekletilir ve yüz temizlenince havlu yüzün üzerinde birkaç dakika tutulur.
    3. Meyve kabukları:
    Karpuz ve limon kabukları da yüz cildini güzelleştirmek için kullanılabilir. Karpuz ve limon kabukları, gözenekleri sıkılaştırma, yüz cildindeki yağ salgılanmasını engelleme ve cildi beyazlatma gibi işlevlere sahiptir.
    4. Limon suyuyla yüz yıkamak:
    Yüz cildi yağlı olanlar, yüzü yıkarken, içine birkaç damla limon suyu damlatılmış su kullanabilir. Limonlu su, gözenekleri sıkılaştırır, hem de sivilceleri azaltır. Ancak limonun yoğunluğu fazla olmamalı ve limon suyu doğrudan yüze sürülmemeli.
    5. Yumurta ve zeytinyağı: Bir yumurtayı çırptıktan sonra, içine yarım limondan sıkılmış limon suyu ve biraz tuz koyup iyice karıştırılır ve bunun içine zeytinyağı eklenir ve yine karıştırılır. Bu karışım maske olarak birkaç defa kullanılabilir ve buzdolabında saklanır. Haftada bir, ya da iki kez kullanılan bu maske, gözenekleri sıkılaştırır, cildi güzelleştirir ve ince yapar.
    6. Kestane zarı: Kestane zarı dövülerek toz haline getirilir ve balla karıştırılır. Bu karışım yüze sürüldüğünde yüzü temizler ve cilde esneklik kazandırır.

BİTKİ DERMAN

http://www.bitkiderman.com/

29 Nisan 2010 Perşembe

Robert_Lafore_-_Object_Oriented_Programming_in_C__.pdf

http://hotfile.com/dl/18772938/ef002ce/Robert_Lafore_-_Object_Oriented_Programming_in_C__.pdf.html

ebooks

http://congloi.info/index.php ebook

14 Nisan 2010 Çarşamba

SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ

Efendimiz Aleyhisselam buyurdu:

- Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktir.

- Üzerime salavat getirirseniz Allah da (c.c) sizin üzerinize salavat getirir.

- Bana salavat getirin. Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır.

- Allah Teala (C.C) buyurdu: "Bir defa salavat getirene Ben ve meleklerim on defa salavat getiririz."

- Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah Teala (c.c) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.

- Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır.

- Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardir.

- Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm .O anda üzerime getirdigi salavat-i şerife gelip o durumdan onu kurtardı.

- Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salavat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat'tan geçirdi.

- Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.,

- Kiyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin.

- Cuma günü üzerime (80) kere salavat getirenin seksen senelik günahi affolunur.

- Üzerime salavat getirilmeden yapilan hiçbir dua kabul olunmaz.

- Karsilaşan iki mü 'min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahlari bagışlanir. - Üzerime (100) defa salavat getirene, Allâh (c.c.) bin defa rahmet nazarı ile bakar. Iştiyakla daha fazla getiren için kiyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.

- Üzerime bir günde (1000) defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.

- Cuma günü üzerime (100) defa salavat-i serife getiren kimse kıyamette öyle bir nur ile gelecek ki, eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi.

- Ömrünü boş yere heba eden kisinin kaybettigi zamani telafi etmesi için salavat-i şerife ile meşgul olmalidir. Eger bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salavat-i serife getirsen, getirdigin salavat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi. Çünkü sen kendi gücün nispetinde salavat getirmektesin.

Allah Teala da (C.C) Rububiyyeti hesabıyla senin bir salavatına karşılık sana on salavat getirmektedir.Yani Allah Teala(C.C) sana on defa rahmet nazariyla bakmaktadir.

Allah Teala'nin (C.C) kuluna nazar-i rahmeti; insin, cinnin ibadetinden daha hayirlidir. Çünkü Allah(C.C) bir kuluna rahmeti ile nazar edince o kul azaba dûçar olmaz.

- Allah Teala(C.C), perşembe günü ikindi vakti, melekleri salavat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir. Cuma günü ve gecesi salavat getirmeyi ihmal etmemelidir.

* Salavat-i Şerife dünya ve ahirette insanin derecesini yüceltir. Onu büyük bir nur sahibi kilar. Kazanci en bol bir ticaret kaynağıdır.

Kelime-i tevhidin fazileti

Kelime-i tevhidin fazileti
Sual: Müslüman olan bir kimseye, ilk önce La ilahe illallah, Muhammedün resulullah kelimesinin manasını bilmek ve inanmak farz mıdır?
CEVAP
Evet farzdır. Bu kelimeye Kelime-i tevhid denir. Kısaca manası, (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselam da Onun Resulüdür) demektir.

Müslümanın her fırsatta söylediği Kelime-i tevhidin fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(La ilahe illallah diyen bela ve sıkıntılardan kurtulur.) [Bezzar]

(La ilahe illallahı çok söyleyerek imanınızı tazeleyin!) [Taberani]

(Amellerin kıymetlisi
La ilahe illallah demektir.) [Hakim]

(Zikrin [Allah’ı anmanın] en faziletlisi La ilahe illallah demektir.) [Nesai]

(La ilahe illallah demek 99 belayı önler. Bunun en aşağısı sıkıntıdır.)
[Deylemi]

(Benim ve diğer Peygamberlerin dediği en üstün şey, La ilahe illallah sözüdür.) [Tirmizi]

(La ilahe illallah diyenin günahları silinir, yerine o kadar sevap yazılır.)
[E.Ya’la]

(La ilahe illallah Cennetin anahtarıdır.) [İ.Ahmed]

(La ilahe illallah diyen, sözünde sadık ise, bütün günahları affedilir.) [İ.Gazali]

(Ölüm halindekilere
La ilahe illallah söylemesini telkin edin, onları Cennetle de müjdeleyin. Şeytanın insana en yakın olduğu an bu vakittir.) [Ebu Nuaym]

(Ağır hastayı,
La ilahe illallah demeye zorlamayın, sadece telkinde bulunun.) [Dare Kutni]

(Son sözü
La ilahe illallah olanın, ruhu kolay çıkar ve o söz kıyamette ona nur olur.) [Hakim]

(Ahiret, dünyaya tercih edilince, La ilahe illallah sözü, Allah’ın gazabından korur. Dünya kârını, ahirete tercih eden, La ilahe illallah dediği zaman, Allahü teâlâ, "Yalan söylüyorsun, sözünde sadık değilsin" buyurur.)
[Beyheki]

(La ilahe illallah diyene, işlediği günahlardan dolayı kâfir demeyiniz! Buna kâfir diyenin kendisi kâfir olur.)
[Buhari]

(Günde yüz defa
La ilahe illallah diyenin yüzü kıyamette dolunay gibi parlar.) [Taberani]
[Yüzüncüyü söylerken "Muhammedün resulullah" ilave etmek iyi olur. Tecvide göre okununca "Muhammedür-resulullah" denir.]

(İhlasla La ilahe illallah diyen Cennete girer. İhlasla söylemek, söyleyeni haramlardan alıkoymasıdır.)
[Taberani]

İhlas, kalbde Allah sevgisinden başka şeye yer bırakmamak, başka şeyleri temizlemek demektir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın birliğine iman edip, şirk koşmadan ve ihlasla namazını kılıp, zekatını verenden Allah razı olur.) [İbni Mace]

(İhlasla amel edin! Allahü teâlâ ancak ihlasla yapılan ameli kabul eder.)
[Dare Kutni]

(İbadetleri ihlas ile yap! İhlas ile yapılan az amel, kıyamette sana yetişir.)
[Ebu Nuaym]

(İbadetlerini ihlas ile yapanlara müjdeler olsun! Bunlar hidayet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler.)
[Ebu Nuaym]

(Kırk gün ihlasla ibadet edenin, kalbinden diline hikmet pınarı akar.)
[Ebuşşeyh]

Sual: Hatm-i tehlil nedir?
CEVAP
Kelime-i tevhid veya tehlil La ilahe illallah demektir. 70 bin kelime-i tehlil okumaya hatm-i tehlil denir.
Mazher-i Can-ı Canan hazretleri, bir kabrin yanına oturmuştu. (Bu mezarda Cehennem ateşi var. Hadis-i şerifte (Kendisi için veya başka müslüman için 70 bin kelime-i tevhid okuyanın günahları affolur) buyuruluyor. Ruhuna Hatm-i tehlil sevabı bağışlayacağım. İnşallah affolur) buyurdu. Hatm-i tehlilin sevabını bağışladıktan sonra, (Elhamdülillah bu günahkâr kadın, Kelime-i tehlil sayesinde azaptan kurtuldu) buyurdu. (Makamat-ı Mazheriyye)

70 bin Kelime-i tevhidi bir kimse veya birkaç kimse okuyabilir. (Menâhic-ül-ibâd)
Hatm-i tehlilin dirilere de faydası çoktur. (Mekatibi şerife)

Sual: Kelime-i tehlil dakikada şu okunur diye tahmini çekilir mi?
CEVAP
Hayır. Böyle çekileni hesaba katmamalı.

Sual:
Kelime-i tehlili 99 mu,100 mü şaşıran, 99 kabul etse caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Muayyen kelime-i tehlil söyledikten sonra, sayısını bilmeden daha çok söylemek de caiz mi?
CEVAP
Elbette, çok iyi olur.

Sual:
Kelime-i tehlilin, her yüzüncüde, (Muhammedün resulullah) demeyi unutunca mahzuru olur mu?
CEVAP
Mahzuru olmaz.

Sual:
Kelime-i tehlili okurken, şaşırıp yeniden başlamak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Namaz kılarken, yatağa girince, dua veya kelime-i tevhid okurken, ağzımız kapalı olarak kalbden sessiz okumak uygun mudur?
CEVAP
Kıraat, ağız ile okumak demektir. Kendi kulakları işitecek kadar sesli okumaya, hafif okumak denir. Yanında olan kimselerin de işitecekleri kadar sesli okumaya, yüksek sesle okumak denir. Hafif sesle okuyanı bir iki kişinin işitmesi mekruh olmaz. Sesli okumak, çok kişinin işitmesi demektir. (Bezzâziyye)

Kendi işiteceği kadar sesle okumadan kılınan namaz sahih olmaz. Dua ederken de, kendi işiteceği sesle okuması, söylemesi gerekir.

Kelime-i tehlili de, ibadet sevabı hasıl olması için, dil ile, kendi işitecek kadar sesli söylemek gerekir. Hatm-i tehlil okuyanların da, en az kendi işitecekleri kadar sesli okumaları gerekir. Kelime-i tehlil, ibadet olarak değil de, kalbi temizlemek için okunurken, dil oynatılmaz. (Redd-ül Muhtar)

Resulullaha inanmayan mümin olamaz
Sual:
“Kelime-i tevhidin La ilahe illallah kısmını söyleyen, fakat Muhammedün Resulullah kısmını söylemeyen insanlara da merhametle bakmalı, çünkü ahirette onlar da Allah’ın sonsuz rahmetine kavuşacak” diyenler çıkıyor. Böyle inanan Müslüman olur mu, Cennete girer mi?
CEVAP
Allahü teâlânın rahmeti, dünyada herkesedir. Ahirette, gayri müslimlere zerresi yoktur. Allahü teâlâ, (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) dedikten sonra, (Rahmetim, benden korkup, haramdan kaçan, zekatını veren ve Kur'ana inananlar içindir) buyuruyor. Daha sonra da Resulüne iman edip uymamızı emrediyor. (Araf 156-158)

Resulullaha inanmayan Müslüman olamaz, Cennete giremez. Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.

Kur’an-ı kerim baştan sona kadar Muhammed aleyhisselama iman edip uymayı emrediyor, uymayan Müslüman olamaz, kâfir olur buyuruyor. İşte bazı âyet-i kerime mealleri:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!)
[Nur 54]

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.)
[Ahzab 71]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(De ki, “Allah’a ve Peygambere itaat edin! Eğer
[uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]

(Allah ile resullerinin arasında farklı bir yol tutmak isteyenler kâfirdir.)
[Nisa 150,151]

(Biz her Peygamberi kendisine itaat edilsin diye gönderdik.) [Nisa 64]

(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.)
[Nisa 13,14]

(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]

(Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: Müminler, “İşittik, itaat ettik” derler, işte kurtuluşa erenler bunlardır.)
[Nur 51]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.)
[Enfal 13]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)
[Ahzab 36]

(O Peygamber, güzel, temiz şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.)
[Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini
[İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!)
[Haşr 7]

(O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

Resulullah efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklayarak, imanı şu şekilde tarif etmiştir:
(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe [Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Mümin olmak için bütün Peygamberlere inanmak gerekir. Yahudiler ve Hıristiyanlar, diğer küfürleri bir yana, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için de kâfir oluyorlar. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki: İman edilecek şeylerden birine bile inanmayan kimse, (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) dese de, Müslüman olmaz. Amentü’deki altı şeye inanan ancak Müslüman olur. (Redd-ül Muhtar)

Hatm-i tehlil
Sual:
Hatm-i tehlilin, yani 70 bin kelime-i tevhidin, sadece ölülere mi faydası vardır?
CEVAP
Hatm-i tehlilin, ölü diri, herkese faydası vardır. (Mekatib-i şerife)

4 Mart 2010 Perşembe

Bilgisayarda İstenmeyen Programın Çalışmasını Engellemek


Merhaba Arkadaşlar Sorunuma Çözüm Buldum Sonunda..

Şimdi Benim Gibi Arkadaşları Düşünerek Nasıl Yapılacağını Açıklayayım..

Yapılması Gereken Öncelikle Bu Programı İNDİRİN (PC securitiy) (Deneme sürümüdür yaklaşık 20 gün)

Programı indirip kurduktan sonra programı açabilmek için bizden şifre isteyecek ilk şifre zaten parola ekranında yazıyor olacak.

Göremeyenler için ben yinede yazayım : SECURITY

Program açılınca Karşımıza gelen menülerden PROGRAM LOCK'a tıklıyoruz ve ordan girilmesini istemediğimiz programı seçip LOCK diyoruz..

Bu kadar "O" program artık kilitli açılmaz.. Örnek olarak beni bunu yapmaya teşvik eden neden olan camfrog yazılımını engellediğim pencereyi göstereyim size..

Bilgisayarınızda programsız site engellemek

Bilgisayarınızda programsız site engellemek istiyorsanız aşağıdaki klasörü açınız.
C:\WINDOWS\system32\drivers\etc
Bu klasörde "hosts" adlı bir dosya bulunacaktır. Bu programı not defteri ile açın. Birkaç yaz göreceksiniz. IP numaraları göreceksiniz. Mesela şu yazı sizde de mutlaka olacaktır ve bu yazıyı bulun:
127.0.0.1 localhost
Bunun altına aşağıdaki yazıyı ekleyin
127.0.0.1 www.siteadi.com
Bu yukarıdaki adres yerine engellemek istediğiniz site adresini yazın ve dosyayı kaydedin. Sonra o siteye bağlanmayı deneyin ve göreceksinizki bağlanamayacaksınız
Ben kendim denedim. Ve çok işime yaradı.
Birde not ekleyeyim: Sisteminizde doğacak sorunlardan ben sorumlu değilim Bende sorun çıkarmadı ama yinede yasal uyarımı yapayım. Zaten sigaranın üzerinede bişiler yazıyorlar ama yinede içenler var. konuyu fazla uzattım. Yukarıdaki gibi site açılmasını engelleyebilirsiniz.

11 Şubat 2010 Perşembe

Ender Saraç Sivilce giderici ve cilt tazeleyici defneli güzellik kremi

Hazırlanışı: Üç tutam defne yaprağı, bir tutam tarçın yaprağı toz haline getirildikten sonra bir bardak kayısı suyunda pişirilir. Bir adet çırpılmış yumurta sarısı ve yarım fincan süt karıştırılarak krem elde edilir.

Faydaları: Yüzdeki sivilceleri gidermek ve tene tazelik sağlamak için yatmadan önce uygulanır. Defneli güzellik kremi şampuan olarak kullanıldığında, saç dökülmesini durdurur, saçların ağarmasını geciktirmede de yararlı olur.

YUMURTALIK KİSTİ POLİKİSTİK OVER SENDROMU İÇİN SOĞAN KÜRÜ

yumurtalık kisti

İBRAHİM SARAÇOĞLU

Yumurtalık kisti-polikistik over için kuru soğan kürü:

Vajinal akıntı için soğan suyu kürü aynı zamanda erken menopoz , çikolata kisti, 3 cm. den küçük miyomlar, adet düzensizliği ve polikistik over şikayeti olan bayanlar için de mükemmel bir çözümdür.Yumurtalıklardaki kisti tamamen ortadan kaldırmaktadır..

Soğan suyu kürü :


1 orta boy beyaz soğanı ( kırmızı ve mor soğan olmaz ) dörde bölün. önceden kaynatılmış 2 su bardağı klorsuz suya koyarak 5 dakika kaynattıktan sonra içine başka bir şey katmadan öğle ve akşam yemeklerinden önce 1er bardak suyunu için.

Soğan kürünü adet döneminde uygulamanın bir sakıncası yoktur. Ancak, etki bakımından en uygun zaman adet bitiminden en erken 7 gün sonra başlamaktır.

Kür uygulandıktan sonra 2. adetinizi görmeden 10 gün önce tekrar 5 gün veya 7 gün bu soğan suyu kürünü uygulamalısınız.

Hamile kalmak için bu kürün üzerine kuru incir kürünü uygulamalısınız.

Uyarı: Bu soğan suyu kürünü 15 günden fazla uygulamayın.

Bu kürü uygulamaya başladığınızda 2. - 3. günden itibaren akıntılarınızın çözüldüğünü ve ne kadar fazlalaştığını hayretle göreceksiniz.

TİROİD HASTALIĞI İÇİN DEREOTU'NU KULLANIN

tiroid


Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu sağlıkiçin bitkisel kürlerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor.Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu 'nun Tiroid (hipotiroid ya da hipertiroid) şikayetlerine karşı önerdiği destekleyici bitki "dereotu" kürüdür .

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Bu kürün özellikle nodüller için de etkili olduğunu söylüyor. Bu kürü ayrıca bitkisel olarak da yardımcı ve destekleyici kür kullanabilirsiniz.

Hipotiroid (Tiroidin yavaş çalışması) ya da Hipertiroid (Tiroidin hızlı çalışması) durumunda, dereotu kürü uygulanacaktır. Tiroid glandının her iki durumunda da kürün uygulanış tarzı aynıdır.

Dereotu kürünün uygulanışı: Sabah, öğle ve akşam aç karnına, öğünlerden 15 dakika önce 1 yemekkaşığı dolusu taze yeşil dereotu bir kaç kere çiğnendikten sonra 2-3 yudum su ile yutulacaktır. Bu küre hiç ara verilmeden 3 ay devam edilir.

Kürün ikinci ayından sonra tiroid hormonlarınızı zaman zaman kontrol ettirin, çünkü kullandığınız ilacın miktarını azaltmanız gerekebilir. İlaç azaltımını doktorunuza danışmadan kesinlikle kendi kendinize karar vermeyin.

Tiroid nodüllerinin küçülmesinde ya da ilerlemesinde de bu kür oldukça etkilidir. Bu kür sayesinde çok sayıda hasta, ilaç alımından kurtulmuştur .Var olan nodülleri de yok olmuştur. Gerekirse dereotu kürüne daha uzun zaman devam edilebilir.
Bu konuda 5 ay sonra ilaçlarını bırakan hastaların oranı yüzde 90’dır.

Adet Gecikmesinin Nedenleri, Adet Gecikmesi Neden Olur?

Adet gecikmesinin sebepleri hakkında sizlere bilgi vermek istedik. Adet gecikmesi olduğu halde gebelik testi yaptıran bir okuyucumuz , gebelik testi negatif çıktığı için bize ne yapması gerektiğini sormuş. Biz de adet gecikmesinin sebeplerinden bahsedeceğiz ve ne yapması gerektiği konusunda ona yol göstermeye çalışacağız.


Adet Gecikmesi Nedir, Adet Gecikmesi Ne Demektir?

Adet gecikmesi kısaca adet kanamasının beklenen tarihte olmaması, gecikmesi durumudur. Adet gecikmelerine tıb dilinde “amenore”  denilir. Eğer adetler her ay gecikerek seyrekleşirse, buna seyrek adet görme, yani “oligomenore” adı verilir.

Normal bir kadında, bir adet dönemi (adet siklusu) 21 ile 35 gün arasında sürer. Adetin 35 günden daha uzun sürmesi, adet gecikmesi olarak tanımlanır. Adet kanaması, rahim içi zarının dökülmesi demektir.

Gebelikte, emzirme periyodunda ve menopoz durumlarında adet kanaması olmaz. Bu dönemlerde yumurta olmadığı için adet görülmez.

Adet Gecikmesinin Nedenleri, Adet Gecikmesi Neden Olur?

Adet gecikmesinin, üreme çağındaki bir kadında ilk muhtemel sebebi gebeliktir. Normal olarak adet gören bir kadında adet kanamasının gecikmesi durumunda, gebelik testi yapılmalıdır. Gebe değilse, diğer faktörlerin araştırmasına gidilir.

Adet gecikmesinin sebepleri arasında, en sık görülen sebep, yumurtanın geliştiği folikülün çatlamamasıdır. Aslında kadınların bir çoğunda yılda bir defa siklüs yumurtanın çatlamaması durumunu yaşanmakta, ama pek çok defa bir kaç günlük gecikmeye sebep olduğu için fark edilmemektedir.

Gebelik haricinde adet gecikmesinin pek çok sebebi olabilir.  Bunlar arasında hormonal faktörler ( polikistik over sendromu PCOS, tiroid bezi fonksiyon bozuklukları ve prolaktin hormonu salgı bozuklukları), üreme organları ile ilgili çeşitli problemler, stres, mevsim değişiklikleri, mekan değişiklikleri, ağır yapılan egzersizler, beyin tümörleri, yemek yememe bozukluğu (anoreksi nevroza), aşırı zayıflık ya da dengesiz beslenme gibi çeşitli sebepleri sayabiliriz.

Adet Gecikmesinin Sebepleri ( Hormonal Sebepler)

Adet görmek, hormonlarla ciddi biçimde alakalıdır. Beyinden salgılanan bazı hormonlar  (GnRh,FSH,LH gibi),  yumurtalıkları uyarır ve östrojen hormonu üretilir. Yumurtlama olursa progesteron hormonu üretilir. Progesteron östrojeninin etkilerini dengeleyerek düzgün, normal bir adet görülmesine neden olur. Beyin ,yumurtalık, rahim arasındaki hormon mekanizmasının bozulması adet düzensizliklerine ( adet gecikmesi, erken adet görme, uzun-kısa adet görme) sebep olur.

Beyindeki hormonları etkileyen çeşitli sebepler adet düzensizliklerine sebep olabilir. Stres, iş veya eş değiştirmek, sıkıntılar, üzüntüler gibi bazı sebepler düzenli hormon salgılanmasını bozabilirler. Bu da adet gecikmesine sebep olabilir.

Tiroid bezi hastalıklarından olan hipotirpid-hipertiroid (tiroid bezinin az-çok çalışması) adet gecikmesine sebep olabilir.

Prolaktin hormonu yüksekliğine (hiperprolaktinemi) neden olan hipofiz bezi hastalıklarında da şikayetler adet gecikmesi ve göğüslerden süt gelmesi olarak görülmektedir.

Yoğun yaşanan stres, mevsim değişiklikleri, mekan değişiklikleri, ağır yapılan diyetler de hormonal dengesini bozabilir. Bu da adet gecikmelerine sebep olabilir.

Adet Gecikmesinin Nedenleri: Diğer Sebepler

Rahim içi yapılan operasyonlar ve özellikle kürtaj, rahim içi dokuyu zedeleyelerek adet gecikmesine sebep olabilir.

Kadınların egzersiz ve spor konusunda aşırı çalışmaları da sebep olabilir. Ağır yapılan egzersizler adet gecikmesine sebep olabilir. Sporcu bayanlar ve balerinlerde rastlanmaktadır.

Adet Gecikmesinin Nedenleri: Polikistik over sendromu (PCOS)

Polikistik over sendromunda, ilk ortaya çıktığı andan itibaren adet gecikmeleri görülür. Adet gecikmeleri ile beraber yoğun ve düzensiz kanamalar da görülür. Aşırı sivilcelenme ve tüylenme sorunları varsa Pcos durumundan şüphelenilmelidir.

Tiroid nodülünüz varsa

Tiroid nodülünüz varsa
kaynak: hürriyet

Tiroid nodüllerini sayfamızda birkaç kez misafir ettik. Nedeni, sorunun özellikle kadınlar arasında yaygın olması ve kafa karıştırıcı yanlarının çokluğu.

Kadınların sağlık sorunlarına ilgileri mükemmel. Ama bu ilgi bazen gereksiz korkulara da sebep olabiliyor. Bazen de doğru bilgiye ulaşamadıklarında sorun "şehir efsanesi"ne dönüşüyor tiroid nodüllerinde de böyle bir durum söz konusu.

Tiroid nodülleri ile bizi ilk kez Tıbbiye’nin 4. sınıfında sevgili hocamız -üzerine ışıklar yağsın- Prof. Dr. Selahattin Koloğlu tanıştırdı! Her sabah yaptığı hasta vizitlerinde sıra mutlaka "nodül" konusuna da gelirdi. O zamanlar şimdiki gibi ultrasonografi cihazları yoktu. Teşhis ve yorumlar muayene eden hekimin parmaklarındaki tecrübe ve duyarlılıkla sınırlıydı.

Selahattin Hoca, herhangi bir nodülü tedaviye alırken nodülün sayısını, tipini, büyüklüğünü, sertliğini veya yumuşaklığını, hareketli veya sabit oluşunu, büyüme gelişme hızını, hastanın kişisel ve ailevi hastalık öyküsünü mutlaka dikkate almamızı ister, her nodül için o hastaya özel bir yaklaşım planlardı.

NODÜLDEN KORKMAYINAMA CİDDİYE ALIN

Eğer doktorunuz size de bir gün tiroid nodülü teşhisi koyacak olursa her şeyden önce çok telaşlanmamanızı tavsiye ederim. Şurası muhakkak ki boynunda bir yumrunun olduğunu fark etmek veya öğrenmek sakin ve umursamaz birini bile korkutacaktır. Eğer siz azıcık duygusal, teşhisi koyan uzman birazcık telaşlı biriyse konu çığırından çıkabilir. Çoğumuz "canımızın boğazımızda bir yerlerde gizli olduğunu" ve hayata veda etmenin en kötü şeklinin "soluksuz kalma" olduğunu hayal ettiğimizden, biraz da nodülün bir kansere işaret edebileceği endişesinden dolayı bu teşhisten korkarız. Ama hemen belirtelim: Ne bu yumrular (çok özel istisnalar dışında) sizi boğar, ne de bu nodüllerin büyük çoğunluğu kanser hücresi içerir. Nodüllerin kanserleşmeleri de, tedavi gerektirmeleri olasılığı da zannettiğimizden çok daha küçüktür.

HER NODÜL KANSERLEŞMİYOR

Her şeyden önce tiroid nodüllerinin son derece yaygın olduğunu, büyük bir kısmının ameliyat edilmesinin hatta tedavi edilmesinin bile gerekmediğini bilmenizde yarar var. Nodüllerin çoğu iyi huyludur. Kanserleşmez. Bununla birlikte her nodülün kanser olup olmadığından emin olmak gerekiyor. Kanser ihtimali düşük olsa bile nodülleri ihmal etmemek, takip etmek şart!

Bazı nodüller daha başlarken yola kanser olarak çıkıyor! Yani mevcut bir tiroid kanseri hızlı hücre çoğalması nedeniyle nodülü oluşturuyor. Bazı nodüllerin ise başlangıçta kanserle ilgileri olmuyor. Bunlara iyi huylu nodüller deniyor. Bu nodüllerin neden oluştuğu bilinmiyor ama iyot yetersizliği sorumlu tutuluyor. En azından iyot yetersizliği bu işi tetikliyor. Bazı nodüller başlangıçta iyi huylu olarak yola çıkıyor daha sonra kanserleşiyor. Kısacası her nodülü kanser sanmanın, her nodül kanserleşecek diye korkmanın pek anlamı yok.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR

Tiroid nodüllerinin tedavisi de farklı oluyor. Bazı nodüllerde süratli hareket etmek, mutlaka biyopsilerle izlemek, hatta beklemeden ameliyat kararı vermek gerekiyor. Bazılarında ise "bekle gör" politikası izleniyor. Hasta belirli aralıklarla takip ediliyor. Yazının biraz uzadığını biliyorum ama bu bilgilere özellikle kendinde ve ailesinde tiroid nodülü bulunanların ihtiyacı olduğunu düşündüm.

Toxoplasma enfeksiyonu düşük yaptırıyor

Toxoplasma, dünyada en sık görülen parazitik enfeksiyonlardandır. Soğuk algınlığına benzer bir belirti verebilir, ama çoğu insanda hiçbir şikayete yol açmaz. Ancak, enfeksiyonu geçirmekte olan annelerden, doğacak bebeklerde veya bağışıklık sistemi yetmezliği olanlarda ciddi sorunlara neden olabilir. Birçok kadında gebelik sırasında kan testi yapıldığında, bu enfeksiyonu gebelikten önce geçirdiği anlaşılır ki, bu durum bebeğe zarar vermez. Gebelik sırasında enfeksiyonu geçirmekte olduğu tesbit edilenlerde toxoplasma’nın bebeğe geçme şansı yüzde 50 gibidir. Bu durumda ise bilinmesi gereken, gebelik başlangıcında geçişin daha az olduğu ama bebekte daha büyük sekel bıraktığı, gebelikte son aylarda geçişin ise daha sık olduğu ama daha az sekel bıraktığıdır.

Erken gebelikte enfeksiyonların bir kısmı düşük yapmakla sonuçlanır, ama annede bağışıklık oluşacağından, toxoplasma tekrarlayan düşüklerin sebebi olmaz. Bazen yenidoğanda nöbet geçirme, karaciğer-dalak büyümesi, sarılık, ciddi göz enfeksiyonları görülebilir. Asıl belirtiler bebek büyüdükçe ortaya çıkar; işitme-görme kayıpları, zeka geriliği gibi.

Gebelikte toxoplasma geçirildiği kan testiyle belirlenirse, amniosentez yapılarak fetus’a geçip geçmediği tesbit edilebilir, sonuç beklenirken doktor antibiotik tedavisi verebilir. Toxoplasma kedilerin bağırsağında ürediğinden, kedi pisliğiyle bulaşmış toprak ve çiğ kırmızı etler insana geçiş yollarıdır. Öncesinde bağışıklığı tesbit edilmemiş gebelerin, kırmızı etleri iyi pişirerek yemeleri, topraktan çıkan sebzeleri iyice yıkamaları gerekmektedir.

Hangi nodül tehlikeli

Nodüllerin bazıları tiroid fonksiyonlarını etkilerken diğerleri etkilemiyor. Hormon üreten nodüller zehirli guatra neden olabiliyor. Bazı nodüller hipotiroidi hastalığına özellikle Haşimato tiroidi olanlarda sık görülüyor. Doktorlar nodül teşhisi koyarken de, tedavi ederken de nodülün tipine, sayısına ve büyüklüğüne dikkat ediyor. Sert, hipoaktif ve tek nodüllerde kanser riski daha yüksek bulunuyor. Karar verirken hastalık öyküleri de dikkate alınıyor. Sağlık hikayesinde kendisinde veya ailesinde tiroid kanseri bulunanlarda daha dikkatli davranmak gerekiyor.

Felç riskinizi azaltmak için

n Kan basıncınızı kontrol altında tutun.

n Kan şekerinizi düzenli aralıklarla kontrol ettirin.

n Kolesterol ve trigliseritinizi dikkatle izleyin.

n Kalp-ritim bozukluklarını özellikle atrial fibrilasyon tipi aritmileri zamanında tedavi ettirin.

n Hareketli bir yaşam sürdürün.

n Sigara ve alkol kullanmayın.

n Sağlıklı bir kiloda kalın.

Kolesterol sorununuz varsa yumurtayı azaltın

Eğer kolesterol sorununuz varsa, yumurtayı haftada bir veya ikiyle sınırlayın ya da her gün yiyin ama sarısını çocuklarınıza verin, kendinize beyazını ayırın! Balıklarda doymuş yağ ve kolesterol var ama, yağlı balıklarda bulunan Omega-3 yağ asitleri onların bütün ayıplarını örtüyor. Lüfer, levrek, uskumru, hamsi, kalkan, alabalık hatta sardalye, ton balığı size hem kaliteli protein sağlar hem de bol miktarda Omega-3 kazandırır. Bitkisel proteinlerden zengin kaynakları da kısaca hatırlatalım. Yağlı tohumlarda (fındık, ceviz, badem, yerfıstığı), susam, ayçiçeği, keten tohumunda soya fasulyesi, mercimek ve kuru fasulyede bol miktarda protein bulunmaktadır. Beslenme planınızı yaparken bu küçük ama etkili önerilerden faydalanmayı unutmayın.

Keten tohumu kist yapmaz

Kolay bulunan lezzetli ve ucuz bir besin olan keten tohumu dünyanın en güçlü bitkisel Omega-3 kaynaklarından biridir. Yapısının yüzde 60’ına yakını yağdan oluşan bu tohum tıka basa bitkisel Omega-3 yağ asidi, Alfa Linolenik Asit ile doludur. Keten tohumunun ayrıca bitkisel östrojenlerden biri olan Lignan yapısındaki doğal maddelerden de zengin olduğu biliniyor. Bu yönüyle keten tohumu özellikle menopoza ilişkin yüzde yanma, kızarma, ateş basması ve terleme gibi vazo-motor belirtileri hafifletir. Keten tohumunun bir başka mahareti de güçlü bir posa yapısı taşımasından kaynaklanır. Çok yoğun miktarlarda posa içerdiğinden bağırsakların boşalmasını hızlandırır. Keten tohumu ayrıca tok tuttuğu için de kilo yönetimini kolaylaştırır ve kilo koruma programlarına destek olur. Kısacası bu harika destek damarlarınıza, beyninize, menopoz sorunlarınıza, kabızlık probleminize yarar sağlayabiliyor. Keten tohumu içeren kapsüllerin memelerde kist yapması, "Hipokistik meme hastalığı" olanlarda kistleri büyütüp çoğaltması söz konusu değildir. Biz yalnızca meme ve prostat kanseri geçmişi olanlarda keten tohumu kullanılmasını önermiyoruz.

Burnunuz kanayınca ne yapmalısınız

Burun kanamaları can sıkıcı ve bazen de korkutucudur. Ama çoğu kez ciddi bir sağlık sorununu işaret etmez. Özellikle burnun ön kısmından gelen kanamalar tehlikeli olmaz. Burun kanamalarına kış aylarındaki ve kuru hava koşullarındaki kabuklanmalar veya tahrişler yol açmaktadır. Böyle bir durumda burnunuzun uçtaki yumuşak kısmını baş parmağınızla işaret ve orta parmağınız arasında sıkıştırın. Burnu parmakla sıkıştırılmış olarak yüzünüze doğru bastırın ve en az 5-6 dakika bekleyin. Bunu yaparken başınızı kalp seviyesinden yüksekte tutun. Kanamayı durdurduktan sonra bir naylon torbaya koyduğunuz buz ile kısa süre pansuman yapın. Sümkürmemeye, burnunuzu zorlayıcı hareketler yapamamaya özen gösterin. Kanama durmuyorsa, doktorunuzu arayın.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Uzun zamandır diyet yapmaya çalışıyorum, ancak spastik kolon şikayetim nedeni ile uygulamam kimi zaman yarım kalıyor. Önerileriniz nelerdir?

Spastik kolonla diyet yapmak

Zayıflama diyeti uygulayan kişilerde spastik kolona uyumlu bir beslenme planı hem diyeti yarım bıraktırmaz hem de tedavi edicidir. Ancak dikkat edilmesi gereken besinlerin etkilerinin kişiden kişiye farklılık göstereceğini ve bazı besinlerin denenerek beslenme planına yerleştirilebileceğini hatırlatalım. Yasak olan yiyeceklerin alternatiflerinin de listenizde yer alması diyet yapmanızı kolaylaştıracak ve hedef kilonuza inme çabanızı destekleyecektir.

Spastik kolonda beslenme tedavisinde hazırlanan yiyeceklere yağ ilavesinin hazırlama işleminin sonuna doğru konulması, ısı ile çok fazla işlem görmüş yağ ve yağlı yiyeceklerden uzak durulması temel esastır. Aşağıdaki yiyeceklere de dikkat:

n Mısır yağı, tereyağ, margarin

n Neskafe, sütlü kahve, koyu çay, alkollü içecekler, kolalı içecekler, hazır meyve suları

n Sigara

n Yağlı peynirler

n Şarküteri ürünleri (salam, sosis, sucuk gibi)

n Kabuklu deniz ürünleri

n Turunçgiller, kurutulmuş meyveler

n Hazır et suyu

n Kekik, nane, kimyon dışındaki baharatlar

n Turşu, şalça, hardal

Sabahları acıkmıyorum ve kahvaltı yapmak istemiyorum. Ama kahvaltının önemli olduğunu biliyorum. Ne önerirsiniz?

Kahvaltı bahaneleri

Sabah uyandığınızda açlık hissetmiyor olabilirsiniz. Fakat tüm bahanelerin bir kolay çözüm yolu vardır:

n Açlık hissetmiyorum: Güne meyve suyu ve tost gibi hafif yiyeceklerle başlamayı deneyin! Daha sonra ikinci bir kahvaltıda ilerleyen saatlerde yumurta, peynir, süt gibi besinlere geçiş yapın.

n Vakit bulamıyorum: Kolay hazırlanabilen besinler bulundurun. Örneğin: akşamdan hazırlanan sandviç, kahvaltılık gevrek-süt gibi... Hiçbiri olmuyorsa kuru meyve, kuru yemiş (fındık, badem, ceviz) ve taze meyve ile güne başlayın.

n Kahvaltı yapınca daha çok yiyorum: Bunu kanıtlayan hiçbir bulgu yoktur. Tam tersine kahvaltı ve düzenli öğünlerin sağlanması ile yediğiniz miktarlar daha dengeli ve yeterli olacak.

n Dışarıda bir şeyler atıştırıyorum yetmez mi?: Ne atıştırdığınıza göre değişir. Mümkünse evde kahvaltı yapın ve dışarıda sizi bekleyen sağlıksız atıştırmalardan uzak durun.